19 Nisan 2024 / 10 Şevval 1445

Editörden

İnsanlar hangi dönemde olursa olsun ihtiyaçlarını karşılamak, muhtaç olmamak, kalkınmak ve başkalarına da destek olmak için hep çalışmışlar. Peygamberler tarihine baktığımızda da Âdem (as)’ın çiftçilik ve demircilik sanatı ki demirden yapıp kullandığı ilk şeyin bıçak olduğu kaynaklarda yazılmakla birlikte her şeyi nasıl yapacağının öğretildiği belirtilir. Her şeyi bilmek zorunda değiliz, mümkün de değil zaten.

Her işi yapmak isteyen hiçbir işi yapamaz derler ya; bildiklerimizle amel etmemiz gereği düşünüldüğünde yapmamanın yapamamanın vebali de hatırda olursa yaptığımız her işi elimizden gelenin en güzeli ile yapmaya gayret ederiz. Duamız da Efendimiz(sav)’in duası olur: “Allahım! Bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Bana fayda verecek ilmi öğret ve ilmimi arttır.”[1] Yine kaynaklarda Zekeriya (as)’ın marangoz olduğu[2], Hz. İdris (as)’in terzi olduğu, her iğne saplayışında “sübhânallah” dediği, akşam olduğunda yeryüzünde ameli ondan daha üstün hiç kimsenin bulunmadığı da İbn Abbas’tan rivayet edilmiştir.[3] Alın teri ile helalinden kazanmayı şiar edinmişler. Bu konuda da Efendimiz(sav): “İnsan elinin emeğinden daha hayırlı bir şey yememiştir. Allah’ın peygamberi Davut (as)’da ancak kendi elinin emeğini yerdi.” buyurmuşlardır.[4]

Toplumların ihtiyaç çeşitliliğine göre zaman içinde birçok meslek dalı ortaya çıkmıştır. İşçi ya da işveren, öğretmen, doktor, ressam, yazar yahut aşçı ne olursak olalım her alanın etik kuralları olacaktır. İşte tam da burada ahlakımızın kendini göstereceği farklı sorumluluk alanlarıyla tanışmış olacağız. Yaradılış gayemizin şuurunda yaşamakla çalışma hayatında tuttuğumuz yolun uyumu bizi hakikate yaklaştıracaktır. Sanata değinmeden geçmeyelim. Kelime olarak sözlükte; bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü, bir şey yapmada gösterilen ustalık, hüner, marifet olarak karşılık buluyorsa herkes tanım üzere mesleğini icra ettiğinde aslında kendi sanatını ortaya koymuş olmaz mı?

Geçmişe baktığımızda kaynaklarda, temel felsefesinin dünya ve ahiret dengesi olduğunu söyleyebileceğimiz Ahilik, esnaf ve sanatkârların teşkilatlanmasıyla ortaya çıkmış, çıraklık ustalık şeklinde eğitim uygulamaktaydı. Çırakların dükkân açabilmesi için mesleği çok iyi öğrenmesi gerekirdi. Yani ehil olmak gerekirdi. Her zaman geçerli olması gereken bu hususun ne kadar önemli olduğuna dair Hadis-i şerifte de: “İş, ehil olmayana verilince kıyameti bekle.”[5] buyrulmuştur.

Meslek seçiminde ilgi ve yetenekler doğrultusunda tercih yapmak gereği vurgulanır. Konfüçyüs’un da belirttiği gibi, sevdiğiniz mesleği seçin. Böylece bir gün bile çalışmak zorunda kalmazsınız. Yeteneklerimizi besleyerek güçlendirmek de o alandaki başarılarımızı ve insanlığa olan faydamızı arttıracaktır.

Seçtiğimiz meslekle karakterimizin ne kadar uyumlu olduğu, gelecekteki hedefimize gidecek yolun ondan geçip geçmediği, işimize gereğince odaklanabilmemiz, zorluklar karşısında sabırla yola devam edebilme, iş ahlakına uyum, öfke kontrolü, empati kurabilme, erdem sahibi olabilme her meslek için önemini her zaman korur.

Seçtiğimiz mesleğin geleceğini araştırmak da önemli bir husustur. Teknolojik alanda gelişmelerin artması, toplumsal dokunun değişmesi, ihtiyaçların farklılaşmasını, bu da yeni meslek gruplarını doğurmuştur. Son yüzyılda meydana gelen teknolojik gelişmelere baktığımızda büyük bir hızla birçok mesleğin yok olduğunu bazılarının ise eski önemini yitirdiğini görüyoruz. Benzer değişim ve gelişmeler, sosyal, kültürel ve ekonomik alanda da oldukça etkili. Yaşadığımız salgın hastalık sebebiyle de hayatımızın her alanında eğitim-öğretim, toplantılar, seminerler ve muhabbetlerimiz dahi çevrimiçi gerçekleşmekte ve bahsettiğimiz sürecin hızını daha da arttırmaktadır.

Yıllar önce uzay çöpçülüğünü duyduğumda oldukça şaşırmışken artık büyük veri ve yapay zekâ kavramı ile yepyeni meslekler çıkıyor karşımıza. Endüstriyel veri bilimci, robot koordinasyon uzmanı, veri dedektifi, yapay zeka uzmanı, dijital rehabilitasyon uzmanı, dijital yol denetleyicisi, 3D üretim mühendisi, çöp mühendisi (Bu uzay çöpçülüğünden farklı bir meslek. Çöplerin geri dönüşüm ile ekonomiye kazandırma çalışmaları) ve tıbbi danışmanlar gibi yeni nesil için hiç de değişik gelmeyen meslekler arasında.

Gelişmek ve gerektiğinde değişmek, değişime ayak uydurabilmek güzel olabilir. Ama önemli olan hangi mesleği yaparsak yapalım hiç değişmeyecek olan kulluk bilinciyle yapabilmektir. Bu görevin hakkını vermeye çalışan, başarılı bir öğretmendir, doktordur, veri bilimcidir, robot mühendisidir…

Değerlerimize sahip çıkalım ki değer bulalım.

“Geçmişten Geleceğe Meslekler” konulu 84. sayımızı istifadenize sunuyoruz.

 

 

[1] Tirmizî, Deavât, 128.

[2] M6162, Müslim, fedâil, 169.

[3] İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Ḳurʾân, V, 236.

[4] B2072, Buhârî, Büyû, 15.

[5] Buhârî, İlim 2.