Pamuk elli nenemin sesi çınlar kulaklarımda : “Kızım çorbanın suyunu fazla koy da komşuya götürelim…” Bereketin paylaşmanın adıdır çorba. Bir sabah namazında cami çıkışı dağıtılan mutluluğun adı… Anadolu’nun bir köyünde: tarla başında soğanın cücüğü ile yenilen en güzel aştır çorba…
“Çorba içelim mi?” dost muhabbetinin en güzel teklifidir. Hastalanan bedenin en hızlı şifasıdır, anne eli ile pişen bir sıcak çorba… Tarihin en eski aşı olan çorba doğudan batıya, kuzeyden güneye insanlığın ortak kültürüdür.
Hangi besini koysanız almam demeyen; bereketin, şükrün adıdır çorba… Şiirlerle dile gelen aştır çorba… Ahmet Rasim’in kaleminden çorba:
Kana kuvvet göze fer batna cilâdır çorba
İllet-i cû’a deva mahz-ı gıdâdır çorba
Sağlara, hastalara ayni şifâdır çorba
Ağniya dostu, muhibb-i fukarâdır çorba
Hâsılı hâhiş ile ekle sezâdır çorba
“Sahne-i Lüp”te ağız Lû’bu’nın ilk perdesidir
Her zamân önde yürür, et’ime serkerdesidir
Bence hep batn-ı beşer çorba cilakerdesidir
Bütün efrâd-ı ecânib “supa” perverdesidir
Âlemin sevgilisi dense sezâdır çorba
Ramazanda hele bin cân ile herkes gözler
Daha gündüzden onu mîde-i hâlî özler
Çorbaya dâir olur sofrada yağlı sözler
O ise baklavanın râhını durmaz düzler
Öyle bir râhber-i bâd-hevâdır çorba
Ekşili, terbiyeli başlar ise âhenge
Girişir tab’-ı şikem nağme-i çengâçenge
Boyanır kîseye, efkâra göre her renge
Dar boğazlarda girer girse kaşıkla cenge
O zamân sıdk ile muhtâc-ı duâdır çorba₁
(Çorba, kana kuvvet, göze fer, karna ciladır. Açlık derdine devadır. Gıdaların ta kendisidir. Sağlara, hastalara şifa olan çorba, zenginlerin dostu ve fakirlerin sevgilisidir. Kısaca istekle yenilmeye layıktır. “ Lüp Sahnesin” nde, ağız oyununun ilk perdesidir. Her zaman önde yürür, yemeklerin baş-çekenidir. Bence bütün insanlığın karnı çorbayla parlatılmıştır. Bütün yabancılar supa( çorba) ile yetişmiştir. Çorbaya, âlemin sevgilisi denilse yeridir. Hele Ramazanda onu herkes bin canla gözler, daha gündüzden boş mideler onu özler, sofrada çorbaya dair yağlı sözler olur. Çorba ise durmadan baklavanın yolunu düzler, öyle bedava bir kılavuzdur çorba. Ekşili, terbiyeli çorba ahenge başlayınca, midenin tabiatı şıkır şıkır türküye girişir. Keseye ve düşünceye göre, her renge boyanır. Dar boğazlarda kaşıkla cenge girer. O zaman çorba samimiyetle duaya muhtaçtır.)₂
Soğuk yarma aşı çorbamızın; hüzünlü gönüllere neşe, hasta kalplere şifa, sıcak günlerde ruha bedene ferahlık veren serin bir gıda olması duasıyla…
Soğuk Yarma Aşı Çorbası
Malzemeler
- Yarım su bardağı kırık yarma
- 2 Su bardağı yoğurt
- 4 Su bardağı su
- 1Su bardağı haşlanmış nohut
- 1 Çay bardağı haşlanmış mısır( ev yapımı kullanınız, eğer yoksa koymayabilirsiniz)
- 1 Tutam ince doğranmış nane
- Tuz
Tarif
4 Su bardağı su, tuz ve yarım su bardağı kırık yarmayı tencereye koyalım. Yarmalar suyunu çekip yumuşayana kadar ara sıra karıştırarak pişirelim.
Bu arada uygun bir kabın içerisine aldığımız yoğurdu ve tuzu tel çırpıcı ile çırpalım. İçerisine pişen yarmalı suyu yavaş yavaş ekleyerek, karıştıralım. Çorbanızın kıvamının nasıl olmasını istiyorsanız su ve yoğurt miktarını ona göre ayarlayabilirsiniz. Haşlanmış nohutu, mısırı ve doğranmış naneyi bu karışıma ilave edelim.
Dilerseniz çorbanızın içerisine buz ilave ederek servis edebilirsiniz.
Betül Sevgül Aydın
Dipnotlar:
1.Şehir Mektupları, Ahmet Rasim, s. 153 MEB Yayınları 1990.
2.Şehir Mektupları, Ahmet Rasim, s.102 Karanfil yayınları