18 Nisan 2024 / 9 Şevval 1445

Seher Gülümün Sancısı

Screenshot_2014-03-03-23-33-35-1

Seher vakti gönlüm yandı,
İçinden bir al gül açtı,
Ne goncalar açtı, soldu,
Hiç solmayan gülüm açtı.

Açtım bağrım, kazma deşti,
Hüdâ kardı, tohum saçtı,
Zevki sefa doldu taştı,
Gönül gülüm böyle açtı.

Toy çağımda aktı gönlüm,
Çölde açan gonca güle,
Ne dertleri göğüsledim,
Varsam diye şanlı güle.

Ne güller soldurdu bizi,
Gönlümüzde vardır sızı,
Bir gül gördüm, kaldı izi,
İncitmeyen gülüm açtı.

Anlattılar gülsün diye,
Mahzun kalbi sussun diye,
Gülü seven küçük kızı ,
Yandırdılar kızıl güle.

Utanmadım daldım seyre,
Türkü yaktım aşikâre,
Dikeniyle sevdim diye,
Haber verdim cümle ile.

Dediler ki gül uzakta,
Hayaliyle sancın dinmez,
Gün yüzüyle bir görmeden,
Aşk davası kabul görmez.

Aşktır ağlatan gözümü,
Söyleten şirin sözümü,
Bilmez idim işin özü,
Sabretmekmiş hâle güle.

Zaman geldi duramadım,
Kokusuna kanamadım,
Böyle az buz kanamadım,
Hasret dolu gülüm açtı.

Sevmek almaktır dediler,
Kuşanmaktır kılıçları,
Gücün vardır koştur atı,
Hakkın varmak senin güle.

Koştum kopardım dalından,
Yol verildi gül çağından,
Benim dedim has bahçıvan,
Aldım geldim yağma gülü.

Dedim gönlüm sana hasret,
Burada da vardır servet,
Sadık ümmet olmak imiş,
Güle hâmi bilemedim.

Sırça saraylara koydum,
Cümle âlem seyre daldım,
Bizde diye haber saldım,
Gelin görün allı gülü.

Dedim artık ölümsüzüm,
Sabrım vardır usançsızım,
Kibir sarmış sezemedim,
Bu halime şaştı gülüm.

Rüzgâr esti, mevsim geçti,
Kadim dostum selam kesti,
Bir derdi var desin diye ,
Konuşturdum suskun gülü.

Dedim, kokun vermez oldun,
Beni yar dost bilmez oldun,
Bir şey yaptım öyle ise,
Kusur benim söyle dedim.

Ben istemem gözle bakmak,
Gönlün nerde kaldı dedin,
Aşkın adı emek imiş,
Sabrın nerde kaldı dedin.

Dedim, sana bakamadım,
Toprağını belemedim,
Aşkım imiş besleyenin,
Bilemedim gülüm soldu.

Seher vakti su isterim,
Dikenimle yat isterim,
Sabah akşam ‘Hak’ isterim,
Gönül bahçen yeter dedin.

Anladım ki aşkım senden,
Sen var iken, aşkım ne ki,
Gül yüzüne secdegâhım,
Göz görmese ne çıkar ki.

Neden sonra başım eğdim,
Alnım topraklara sürdüm,
Edep ile kıyam durdum,
Gül kokusun versin diye.

Gülü sevmek zor iş imiş ,
Benlik yolda engel imiş,
Sevda işi, er işiymiş,
Güle sevgim hazineymiş.

Aldım dersim, ettim ezber,
Bu yol ne zor, tuzak beter,
Sen üzülme gitme ey yâr!
Artık etmem sır aşikâr!

Seyran Çağlar