Muhterem Hacı Validemiz ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kadın ve Aile: Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Muhterem Hacer Coşan: Şimdiki adı Çukurca olan Bursa’nın İzvat köyünde doğmuşum. İzvat’ın mânâsı ne bilmiyorum? Kafkasya’dan göçtükleri zaman oranın bir ismi mi koyulmuş, bilemiyorum.
Bizim için güzel bir köydü. Dedem o köye imam olarak gitmiş. Dedem vefat edince babam da oraya gitmiş. Babam (Mehmed Zahid Kotku) köye gittiği zaman çok gençmiş ve bekârmış. Çok zayıf ve sakallı olduğundan _ki o zaman sakal pek yokmuş_, babamı görenler: “Vah vah bu hoca çok zayıf, veremli mi ne?” diyorlarmış. Uzunca bir müddet bu köyde kalmışlar. Önce ablam olmuş, sonra bir oğlan çocuk doğmuş, onun üzerine ben dünyaya gelmişim.
Ben köyü pek bilmiyorum. Kaya Nine denilen, yaşlıca, iki büklüm olmuş, o hali ile köy işleri yapan bir teyzeyi hatırlıyorum. Köyde şeftali, çilek, kiraz yetişiyordu ama şimdilerde kereviz ekiyorlarmış. Ben 4 yaşında iken köyden çıkmışız. Bursa’ya dede evine gelmişiz. Dedelerimiz Bursa’ya geldiklerinde ipekçilik yapmışlar. Evimiz Bursa kalesinin içindeydi. Ablam hâlâ orada oturuyor. Köy şimdi Bursa’ya bağlanmış, İzmir’e giden otoban hemen hemen oradan geçiyor.
Babam Üftâde Camii’nde vazife görüyordu, evimiz camiye yakındı. Ben de camiye gider gelirdim. Babam Ramazanda orada itikâfa girerdi. Evden çorbası yapılırdı. Rum’dan dönme Makbule Teyzemiz vardı. Ekseriyetle sahurda çorbasını o götürürdü.
Kadın ve Aile: Üftâde Camii’nden sonra nerede vazife yaptı?
Muhterem Hacer Coşan: İstanbul Zeyrek Camii’nde vazife aldı. İstanbul’a geldiğimizde 10-11 yaşındaydım.
Evimiz camiinin yanındaydı. Unkapanı Köprüsü’nün gemilerin geçmesi için açılması bizim camdan görülürdü. İMÇ çarşısı henüz yapılmamıştı. Süleymaniye’nin altında küçük küçük evler vardı. Onlar sonra yıkılıp çarşı yapıldı. 15-16 yaşıma kadar orada kaldık. Sonra İskenderpaşa’ya geldik.
Kadın ve Aile: Mutlu ve huzurlu aile ortamları için ailelere neler tavsiye edersiniz?
Muhterem Hacer Coşan: En başta sabır. Sabırsız hiçbir şey olmaz. Rahmetli (Mahmud Esad Coşan) dışarıdan sinirli gelip ters konuştuğunda ben hiç sesimi çıkarmazdım, hiç cevap vermezdim. Ne olursa olsun ben hep sabırla karşılardım. Maddi bakımdan da, eşiyle geçinmesi bakımında da sabır. Şimdi ayrılıkların çoğu cevap vermekten oluyor.
Kadın ve Aile: Şahver Teyzemiz size “Üç Taçlı Sultan” der. Üç güzelliği yaşamış bir validemiz olarak bizlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Muhterem Hacer Coşan: Babam ”Kız çocuklarını bilhassa beyaz giydirin, süsleyin onları “ derdi.
Beyaz çabuk kirlenir, kirletmemeyi öğrensinler, güzel giydirin ki o şekilde büyüyecekler, kısmetleri ona göre olur.
Kadın ve Aile: Eş olarak tavsiyeniz?
Muhterem Hacer Coşan: SABIR
Kadın ve Aile: Anne olarak tavsiyeniz?
Muhterem Hacer Coşan: Anne olarak ben çocuklarımdan çok memnunum. Allah razı olsun. Allah onları da üzmesin.
Kadın ve Aile: Son olarak annelere bir tavsiye alabilir miyiz?
Muhterem Hacer Coşan: Anneler çocuklarına iyi davranacaklar. Eşlerine saygılı ve sevgili olacaklar.
Saygı olmayınca hiçbir şey olmuyor.